“Uyan” dedik, Uyanıklık anladılar...

Geçtiğimiz günlerde yazmış olduğum bir yazıda, değerli bir abimin sözlerini bu köşeye taşımıştım. O 'Can Abimizle” yeni bir söyleşimiz oldu. Can abimizin ağzından, satırlarıma aktardığım notları sizlerle paylaşmak istiyorum....

Geçtiğimiz günlerde yazmış olduğum bir yazıda, değerli bir abimin sözlerini bu köşeye taşımıştım. O “Can Abimizle” yeni bir söyleşimiz oldu.

Can abimizin ağzından, satırlarıma aktardığım notları sizlerle paylaşmak istiyorum.

“Kişileri ötekileştirmeyin deriz hep, öteki beriki yoktur, insan vardır. İnsan candır. Canlar kardeştir. Kardeşlik ebedi bir mirastır. Mirası kötüye kullanmak ile kullanılmak arasında ki kıldan ince kılıçtan keskin köprü herkese açıktır, ama geçmek herkesin kendisine bağlıdır.

Kendilerini köprü görenler sanki insanlığın yükünü taşıyorlarmış gibi davranıp kendilerine paye çıkartmaya kalkışırsa işte bu kalkışma asıl canımızı sıkan, içimizi yakan ve sabrımızı taşıran hatadır. Kapılar herkese açıktır. Kapılar köprülere açılır ve köprüler hayatı birleştirir. İşte canlar, kendilerini kapıların kilidi, köprülerin geçidi sanıp ocaklardan düstur almak isteyenlere diyoruz ki, biraz da düz durun.

Peki biz ne görüyoruz.

Merkezi insan olsun dedik, merkezlerden insanlara hükmetmeye çalıştılar. Canlar arasında köprü olun dedik, şahsi menfaatleriyle siyaset köprüsü kurdular.

Kapıları açık tutun dedik, köşeleri tutup kapılara adamlarını yerleştirdiler, garibanları unuttular.

Geldikleri gibi gitmediler.

Göründükleri gibi olmadılar. Sözlerini tutmadılar.

Canlar ile çıktık yola dediler. Canımızı yaktılar.

Biz insanlık makamları dedik. Onlar makamları görünce insanlığı unuttular. Kimisi yönetim kuruluna, kimisi makam koltuğuna oturunca “Can” dediklerini unuttular.

Bu bizim ilk yanılgımız değil ki! Hızır paşalar misali ilk satanımız değil ki. Selamet deyip zalimlik ile istediğini alınca, canlara ilk ihanet eden değil ki…

Bu kapıdan çok gelen geçti. Bu dünyadan çok fani göçtü. Günler günlere karıştı, zamanı sonsuz sananlar çok geri geldi. Ne geldikleri gibi gittiler, ne de gittikleri gibi geldiler.

Şimdi bizde diyoruz ki, açık olan kapımız yine açık kalacak. Kapıdan geçmek her kişinin değil, er kişinin marifetidir ancak.

Hele ki bizleri unutanlar bu kapıya hangi yüzle tekrar varacak. Demesi bize düşer.

Manası anlayanlara. Sözün özüdür ki o, esasen değil siyaseten kapımızı çalanlar. Ne hatrımıza ne de içtiğimiz bir bardak suya hürmet etmeden, halk için değil makam için savaştılar. Hak’tan değil kazanandan makam sahibi olunca bizleri unutanlar, o koltuklarda oturmak için tekrar canların karşısına çıkacaklar.

Doğduğu sokaklarda doyunca aslını unutanları o sokaklar unutmazlar. Mevki makama aslını satanlar, yoldaş deyip yolda bıraktıklarınız yaptıklarınızı asla unutmazlar.

Her şey o gün idiyse sorun yok.

Siyasetten beslenmek için siyaseten gelip çaldığınız kapılardan sonra kazandıklarınızsa amacınız siz kazandınız, biz kaybettik ama unutmayın biz sizi Allah’a havale ettik.

Gelir kulağımıza bir tanesi düğün dernek, cenaze demeden gezeni vardı. Adı bilinmez sanı kaldı. Tuzla’dan alınca ve makama erince önce Tuzla’yı sonra halkı unutmuş. Bir adamın ona bahşettiklerini hak etmek için Anadolu’da türlü haltlar yermiş. Kapı kapı gezermiş kula kul. Kapıkulu mu ne denir ise işte ondan olmuş.

Bir öteki ise bir yerde siyasi hayatının sonunda bir koltuk bulmuş. Koltuğu görünce çaldığı kapıları unutmuş, kimse de kapısını çalmasın diye kendini unutturmuş. Duyduk birileri kapısını çalar diye korkuyormuş. Bir kapıdan girip, köprüyü geçince, hem çaldığı kapıları, hem geçtiği köprüleri unutmuş. Sonra da doğduğu mahalle dahi ona sırtını dönmüş. Oda bir başka zalim olmuş.

UYAN EY HALKIM UYAN dedik diye kimdir demişler bunu diyen. Yav diyeni soracağınıza sorsanıza ne demiş bir hele.

Baksanıza halimize.

Ey Halkım, senin kapını her gün çalan o gölgeler ve adamcıklar hani şimdi nerede.

Nerede?

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Oğuzhan Bayrak - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Turkuaz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Turkuaz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Turkuaz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Turkuaz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.